
Hayatı Seyretmek mi ? Yoksa
Bazı gazetelerin magazin bölümünde ‘Sadece seyirci kalmadınız’ diye bir bölüm var, bilenler bilir. Bu bölümde biz dizi seyircileri takip ettiğimiz dizilerde farkına vardığımız hataları paylaşırız.
Bazı gazetelerin magazin bölümünde ‘Sadece seyirci kalmadınız’ diye bir bölüm var, bilenler bilir. Bu bölümde biz dizi seyircileri takip ettiğimiz dizilerde farkına vardığımız hataları paylaşırız.
Neden mor? diye sormayın, ben de bilmiyorum ama onu tanısanız saçları iyi ki mor derdiniz. Işıl ışıl akan mor bir şelale gibiydi saçları, güzeldi ve neredeyse sesleri vardı bu saçların. Çevresinde insan olsa ona “mor saçlı kız” demesi yeterdi kimden bahsettiğini anlatmak için… Büyük bir ormanda yalnız yaşardı oysa… Orman…
Ben bir ilişki terapistiyim. İlişki terapisinde seanslarda çiftlere tek tek sorarım “ Ne istiyorsunuz? Bu çalışmanın sonunda ulaşmak istediğiniz nedir? Ne olsa sizin için ve ilişkiniz için en çok istediğiniz sonuç olur?” diye.
İnsan yaşadığı hayatın ne kadar farkında, aslında ne kadarını kendi yönetebiliyor dersiniz? Nedir bizi, hayatımızı yönlendiren? Kendi arzularımız, kendi doğrularımız ya da amaçlarımız mı? Yoksa tamamen dış unsurlar tarafından farkına varmadan mı yönetiliyoruz?
Biri toprağı kazıyordu. Toprak alt üst olmuştu. Papatya tohumu üzerine gelen tırmığın keskin ucundan son anda kurtuldu. Kendini öbür tarafa fırlattı. Ama bunun yanında toprak gevşemiş, rahatlamıştı. Toprak altında yaşayan solucanlar, böcekler, tohumlar, çekirdekler rahat bir nefes almışlardı. Daha rahat hareket edebiliyorlardı. Çekirdekler ve tohumlar tam da gelişecek bir ortam bulmuşlardı.
bulunduğu, evlerin önünden ve yanından suların aktığı, mis gibi kokan bahçelerle donanmış bir diyar…