başka BİR ZAMAN…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer tellal, pireler berber olmadan önce, “İNSAN” henüz “insan” a inmemişken her şeyi bilirdi de bildiğini bilmezdi. Bilmeyi bilmek istedi, ne olduğunu anlamak, ne olmadığını bilmek istedi. O zamanlar “zaman” yoktu. Önce mekanı yarattı, zamanla sarmaladı. Sonra daldı içine. “Az gitmek, uz gitmek, bir arpa boyu yol gitmek” ne demek o an anladı. aslında yarattığı hapishaneymiş. “Ol” diyene “öyle olsun” dedi. Zamanla, mekanla oynarken/oyalanırken kendini unuttu.